Zombi, vudunun Afro-Caribbean ve Creole ruhani inanç sistemlerinde geçen ölümsüz insandır. Bu folklorik zombiler doğaüstü güçler ve şamanistik hekimliği vasıtasıyla, yaşayanlar arasında korku yaratmak amacı ile ölü insan bedenlerinin yeniden canlandırılmasıdır. Zombilerin daha korkunç versiyonları yamyamlık ögesi kullanılarak korku sinemasında sıkça sergilenmektedir.
Zombilerde ölüm sebebiyle hayatını kaybeden ölen bir insanın Beyni temel işlevleri, yani brüt motor fonksiyonunu korur. Fakat duygu, kişilik ya da ağrı hissini kavrayamaz .
Zamanla çürüyen organları, vücudunun normal olarak çalışmaya devam eder. Dolaşım sistemi, solunum sistemi ve sindirim sistemleri faal değildir. Sinir sistemi esas olarak beyin ve beyin sapı içinde işlev görür. Duyusal alımları neredeyse yoktur , sadece avın peşinden gidecek şekilde programlı gibidir. Zombiler yorgulmaz Bacakları çıkarıldığında bile sürünerek yollarına devam ederler . Kafa vücuttan çıkarılsa bile yaşatmaya devam edeceklerdir. Yeniden canlandırmayı durdurmanın tek yolu beyini yok etmektir.
Ama son zamanlarda popüler olan bu akılsız et yiyen canavarların Dünya’yı bir salgın ve istila dalgası ile sonunu getirebilecekleri , bilim çevrelerinde de olsa ciddi ciddi konuşulmaya başlanmıştır. Hatta bazı ülkeler bu tür bir riskle karşı karşıya gelindiğinde ne yapacaklarının planını bile hazırlamaktadır.
Katrina Kasırgası sonrasında , Birleşik Devletler hükümeti, Amerikan hayatında mümkün olan çeşitli doğal afetlere cevap vermeye hazır olduğunu gösteren kapsamlı bir çalışma başlattı. Çalışmanın dikkat çeken bulgularından biri, Amerikan halkının şok edici bir şekilde bir zombi salgını için hazırlıksız olmasıydı.Bu sonuçla beraber bu ihtimal üzerine de tedbir alınmaya başlandı.
Tarih boyunca öykü ve filmlerde düşünülebilen bir çok zombi türü vardır, bu nedenle salgının hangi türe ait olacağını bilmek hayatta kalmak için önemlidir. Her tip için hazır olmak en iyisi olsa da, çoğu uzman viral zombilerin salgınının en olası olduğu kanaatinde. Bunun dışında pek çok muhtemel olasılıklar mevcut bunlar arasında en çok bilinenleri ise şunlardır .
13- LSD
Hepimiz geri 2012 yılında meydana gelen meşhur Miami yamyam saldırısı unutmayız. çıplak Rudy Eugene şiddetle evsiz adam Ronald Poppo ‘ya saldırdı, ve yüzünü kemirdi. yüzünün yüzde 75’i parçalanan ve yendi. New York Daily News, LSD‘nin etkisi altındaydı. Yetkililer ‘yamyam’ın Rudy Eugene adlı eski bir sabıkalı olduğunu tespit etti. bir evsizin yüzünü yiyerek parçalayan Eugene’in ‘Dur’ ihtarına uymadığı için 12 kez vurulduktan sonra ölen Eugene’in yanında silah bulunamadı. Bu dozda uyuşturucu organlara büyük zarar verdiği belirtildi. İlk kez 19 Nisan 1943’te Albert Hoffman tarafından bulunan LSD madde kokusuz, renksiz ve acı bir tada sahiptir. Kokainden 100 kat güçlü olan madde halüsinasyonlar görülmesine neden olur.ve buda çoğu zaman saldırganlığa ve insan dışı güdülerin çıkmasına yol açar
12 – At Kılı Solucanları
At kılı solucan paraziti korkunç bir yaratıktır. Hayatta kalmak için girdiği bünyeyi kullanır ve onu öldürür. Önce sivrisinek ya da mayıs sineği gibi bir sineğin larvası at kılı solucanının larvasını yer. Bu larva erişkin bir sinek haline geldiğinde çekirgenin yemi olur. Böylece at kılı solucanı larvası çekirgenin içinde büyümeye başlar. Fakat at kılı solucanının büyümesinin son aşaması suda gerçekleşir. Çekirgeler ise suya yaklaşmaz. Fakat solucan çekirgenin merkezi sinir sisteminin işleyişini etkileyerek onu suya atlamaya yöneltir. Çekirge boğulur, ama at kılı solucanı erginliğe ulaşır. Bu yapı da olabilecek , benzer bir parazitin insanları da zombiye dönüştürebilmesi muhtemeldir.
11- Zümrüt hamamböceği arısı
Asya, Afrika ve Pasifik adalarında görülen bu arılar parlak yeşil renkleriyle oldukça cezbedicidir. Fakat önlerine çıkan hamamböcekleri acınacak hale gelir. Bu böceklerin altıda bir büyüklüğünde olan arılar önce iğneleriyle böceği felç eder. Özel salgıları ise böceğin beynini istedikleri şekilde yönlendirmelerini sağlar. Önce böceğin kanını emer, sonra da antenlerini yiyerek onu yuvasına çeker. Orada yumurtasını böceğin karnına bırakır ve üstünü taş parçalarıyla kapatır. Böcek kaçmaya yeltenmez, arı larvasının kendisini canlı canlı yemesine izin verir. Sonunda böceğin kalıntılarından ergin arı dışarı gün ışığına çıkar.
10- Nörotoksinler
Sinir sistemine tesir eden zehir anlamında kullanılmaktadır. Kimyasal silah şeklindeki nörotoksinlere bazı devletler aşina olabilir. Ancak, nörotoksinler de doğru oranlarda alabilirse pek çok insanda Zombi etkisi gösterebilir . Gezegendeki en ölümcül nörotoksin bir kirpi balığı balık tarafından üretilir. Bazı teknikler uygulamadan bu balığı yemek , kısa sürede ölüme yol açar . Ancak zehri öylesine etkilidir ki cilt üzerinde uygulandığında bile geçici olarak sinir sistemini etkileyip kişinin kendisini bir ölü yada zombi zannetmesine neden olabilir. Zehrin etkisi geçince, kurban önceden yaptıklarını hissetmeyecek ve bazı sinirsel bozuklukları devam edebilecektir . Eğer bu toksin kitleler halinde ve büyük bir dozla insanlara karşı uygulanırsa bir zombi kıyamet neden olabilir.
9- Hymenoepimecis Argyraphaga
Tropikal arı türlerinden, Hymenoepimecis argyraphaga, kelimenin en güçlü anlamıyla bir parazittir. Bu arılar hedef olarak örümcekleri yavrularını bırakmak ve beslemek için kullanır. Yumurtalarını bırakmak için zamanı geldiğinde, dişi yabanarısı bir örümcek arama başlar ve onu felç eden ve acıyı alan zehri ile sokar ve örümceğin karnına yumurtalarını bırakır. Uzun yumurtlama sürecinden sonra, larvalar birkaç hafta örümceğin içine henüz bilinmeyen bir kimyasal enjekte başlar. Kimyasal örümceğin beynini kontrol altına alır ve larvas için bir Koza dokuma başlar. Bu sırada larvalar beslenmek için örümceğin kanını emer. Koza bittiğinde beyni kontrollü örümcek sadece hareket etmeden durur , tüy dökme kısmı geçen larvalar bir sonraki aşamalarını bekler. Ve vakit geldiğinde, örümceği yiyip kozada son haftalarını geçirir. Birkaç hafta sonra da larvalar yetişkin eşekarısı olarak yaşama devam ederler . Böyle şeytani bir plan insanlarda uygulanabilir mi ?
8- Haiti Zombileri
Haiti zombiler ve zombilik için bir nevi anavatan, bir nevi başkent konumunda. Afrika’dan bu bölgeye büyük kitleler halinde, köle olarak götürülen Afrikalılar, Haiti’de zombiliğe yeni bir şekil kazandırmışlar. Halk arasında yoğun bir şekilde anlatılan yaşayan zombi hikayeleri ilk olarak Haiti’de dillendirilmiş. Tabii bundan daha önceleri Antik Mısır mumyalarının canlandığı gibi korkutucu hikayeler anlatılıyor olsa da günümüzdeki bilinen zombi miti ilk olarak Haiti’de bir folklorik inanç haline gelmiş. 1915 ila 1934 yılları arasında ABD’nin Haiti’ye çıkartma yaptığı dönemlerde, zombilerin büyücülerin köleleri olarak saldırı amaçlı kullanıldığına dair yaygın bir inanış oluşmuştur.
7- Deli Dana Hastalığı
Deli dana hastalığı sığırlarda görülen ve ölümcül sonuçlanan bir hastalıktır. Hastalık beynin süngerlenmesine neden olur. Özellikle İngilterede sığırlarda görülen salgın bir hastalıktır. Hastalık mikrobik ajanlardan çok farklı cansız bir maddeyle (protein parçasıyla) meydana gelmektedir. Hastalığın hayvanlarda uzun bir kuluçka dönemi vardır. Ortaya çıkan hastalıklar yürüme bozukluğu bunu takiben beyin fonksiyonlarının bozukluğu ve ölümle sonuçlanmaktadır.
Bu hastalık, ” Creutzfeldt – Jakob ” hastalığı, Kuru hastalığı gibi benzer hastalıklarla aynı grupta olan, bir hastalıktır: Aynı grup hastalıklardan farkı bu hastaIığrn daha genç insanlarda da görülmesidir. Kesin bir kanıt olmamakla beraber hayvanlaradaki hastalığın insanlara hayvan etleri ve ürünleriyle bulaştığı tahmin edilmektedir. Hastalığa maruz olan insanların şiddet sanrıları ile etraflarına saldırdığı da belirtilmiştir. Sanki Zombi ye döneşen birinin ilk belirtileri gibi.
6- Nöron
Kök hücre araştırmaları sayesinde, yakında insanların çürüyen organlarını yenilemek mümkün olacak. Bu prosedür insan vücudundaki çoğu organ içim işe yarasa da beyin üzerinde bu mümkün olmayacak. Öldüğümüzde, beynimiz dıştan içe çürümeye başlar. İnsan nörolojisine aşina olmayanlar için, beynin dış katmanları bizim anılarımız, duygularımız ve mantığımızı içerir, beyin sapı iç katmanları ise bizi hayatta tutma işleyişleri nefes alma, yeme, kalp atışı, vb. durumları içermektedir. O yüzden birini canlandırmak için beyin fonksiyonlarının dış katmanlarını da geri getirmek bu kısımların çürümüş olduğundan imkansız olacağı için geri dönen organizma büyük ihtimalle az düşünen akılsız bir zombi olacaktır .Şimdi ölüleri diriltme deneyi yapan devletler ve kişiler bu yüzden bir zombi kıyametini başlatabilecek olağan şüphelilerdir.
5- Toksoplazmoz
Bu tek hücreli yaratıklar ev sahiplerini en fazla suistimal eden parazitler olarak bilinir. Ev sahibi olarak seçtikleri fareleri ve sıçanları kedilerden kaçmaz hale getirir, hatta onları kedilere yönlendirir. Çünkü bu parazitin asıl varmak istediği yer kedinin midesidir. İnsanların yüzde 30 ila 60’ında toksoplazmoz görülür. Fakat insan davranışına etkisi farelerdeki kadar bariz değildir. Ancak 2006’da yapılan bir araştırmada bu parazitin bulaştığı insanlarda davranış değişikliğine işaret eden veriler görülmüş,belki zaman içinde değişim gösterip güçlenen ve mutasyona uğrayan bu parazit zombi kıyametinin ateşini yakacak noktadır.
4 – Zombileştiren Bitki Datura
Brugmanisa Candida olarak bilinen Datura bitki ise bir başka zombileştirme etkisine sahip. Bitkinin salgıladığı sıvıdan yapılan tozlar, akıl mantık sahibi bir insan evladının koşarak uzaklaşması gereken bir zehir ortaya çıkartıyor. Uyuşturucu olarak kullanılan bu tozun ufak bir miktarı bile; daimi hafıza kaybına, felce, ruh ve sinir hastalıklarına ve hatta saniyeler içerisinde ölüme sebep oluyor. Bir Voodoo büyücüsü uygun miktarlarda, kölelerinin yemeğine karıştırdığı bu tozla yıllarca sürecek bir zombiliğe yol açabiliyor. Öyle ki, tozun uyuşturucu etkisi, kişiyi zombi olmaya bağımlı hale getiriyor ve iyileştirmek mümkün olmuyor. Bir kez Datura’ya maruz kalan kurban, yeniden zombi olmak için adeta can atabiliyor.
3– Zombi Karınca Mantarı
Karıncaların yön bulma duygusu çok güçlüdür. Fakat Tayland, Afrika ve Brezilya’da Componotus leonardi adlı karıncalar, bir parazit mantarı tarafından yönlerinden saptırılır. Bu mantarın sporları, karıncaya bulaştıktan sonraki birkaç gün boyunca onun vücudunda gelişir. Sonra da karıncanın beynini tümüyle kontrol altına alarak onu kendisine en uygun ortama doğru sürükler. Karınca bir zombi gibi, mantarın büyümesi için nem oranının en elverişli olduğu, yerden 25 cm yükseklikte ağaç gövdesi üzerinde bir yaprağa kancasını geçirerek ölür. 24 saat içinde mantar karınca gövdesinin içinden belirmeye başlar ve sporlarını etrafa püskürtür.
2 -Kuduz virüsü
Bazı uzmanlar kuduz ya da grip gibi virüslerin de parazit olarak düşünülebileceğini belirtiyor. Çünkü bunlar içine girdikleri vücudu güçten düşürüp ondan faydalanıyorlar. Kuduz en korkunç hastalıklardan biri olarak görülür. Virüs ısırma ya da tırmalama sonucu oluşan yaradan sızan tükürük yoluyla bulaşır. Genellikle köpekleri ve yarasaları, bazen de insanları etkileyen bu virüs bulaştığı canlıları saldırganlaştırıp ısırmalarına neden olarak daha fazla yayılmanın yolunu bulur. Davranış değişikliğine yol açtığı gibi motor kontrolün de yitirilmesine neden olur. Yutma güçlüğünün yol açtığı açlık ve susuzluk hali baş gösterir. Su korkusu ise bir efsaneden ibarettir. Hastalarda su içmek istediklerinde ortaya çıkan istem dışı spazmlar bu inanışa yol açmıştır; fakat bu korku değildir.
1- Zombiliğin Temeli Voodoo
Batı Afrika’da yayın olarak kabileler arasında benimsenen Voodoo inancı, büyü ve mistisizme dayanan bir temele sahiptir. Voodoo inancına göre bir büyücü, ölen birini kontrolü altında tutacak şekilde yeniden canlandırabilir. Ancak canlanan şey sadece vücut olur. Voodoo inancına göre insan ruhu, et ve kemiğe bağlı olmadığı için ölümden sonra bir insanın önceki hayatında olduğu gibi diriltilmesi mümkün değildir. Sadece beden diriltilebilir ve ruhun kontrolünde olmayan beden, eğer büyücünün kontrolünde olmazsa saldırganlaşır ve bedenin ayakta durması için gereken şekilde beslenmeye yönelir. Bu beslenme dürtüsü bilinç dışı yapıldığı için yenebilecek herşey bedenin hedefinde olur, insanlar bile! Bu sayede zombi insanlara saldırıp onları yiyerek beslenen bir yaratığa dönüşebilir. Ancak Voodoo inanışında ısırılan kişinin de bir yaşayan ölüye dönüşeceğiyle ilgili bir unsur yoktur.
Bu zombi olayı doğru çünkü bu Araf süresinde yazıyor. Bunları kaldiracaklar ama aynen Zulkarneyn nin yecuc mecuc e set yaptığı gibi demir tunç bakır vs moleküllerini gaz halinde mezarlara mezarlik toprak altina puskurtuldugunde bu ölüler kalkmaz