Yada Taşı

Türk Kültüründe “Yada Taşı“ Türk kültür tarihine baktığımızda, yada taşı diye bilinen taş vasıtası ile, bir nevi sihir yoluyla kar ve yağmur yağdırıldığının pek çok örneklerine rastlamaktayız. Bu hususta Çin kaynaklarında olduğu gibi İslam kaynaklarında(Arap, Fars ve Osmanlı) da bilgi vardır. Arapça İslam kaynaklarında hacerü’l metar, Farsça kaynaklarda seng-i metar (yağmur taşı), seng-i ceda (ceda taşı) diye geçen taşa, muhtelif Türk lehçelerinden Yakutça’ da sata, Altaycada cata, Kıpçak grubu lehçelerinde cay adı verilir. Yağmur taşını, yat diye isimlendiren Kaşgarlı Mahmud, “Bir türlü kamlık(kahinliktir). Belli başlı taşlarla (yada taşı ile) yapılır. Böylelikle yağmur ve kar yağdırılır; rüzgar estirilir. Bu, Türkler arasında tanınmış bir şeydir. Ben bunu Yağma ülkesinde gözümle gördüm. Orada bir yangın olmuştu, mevsim yaz idi; bu suretle kar yağdırılırdı ve Ulu Tanrı’nın izniyle yangın söndürüldü” demektedir.

 

 

Kırgız Sözlüğü’nde de, “caytaş: Güya koyun işkembesinde bulunan ve yağmur yağdırma hassasına malik olan küçük taş” denilmektedir. Tarama Sözlüğü, ”yada taşı, eskiden usulüne göre kullanılınca yağmur yağdırdığına inanılan bir taş, yağmur taşı” derken, bir İngilizce sözlükte, ”yede, Cebrail tarafından Nuh Peygamber’e verildiği bilinen bir taştır. Yağmurun yağışına ve yağan yağmurun kontrolüne vesile olur” denilmektedir. Yada taşı ile ilgili Çin kaynaklarından naklettiğine göre, Göktürkler‘in kurttan türeyişi ile ilgili efsanelerden birinde, Göktürkler’in atalarının kabile reisinin onyedi kardeşinin olduğu ve kurttan doğmuş olduğu ve diğerlerinden farklı olduğu belirtilmektedir.

Tabiat üstü bir kudrete ve özelliklere sahip olan kardeşin yağmur yağması, rüzgarın esmesi hususunda emirler verebildiği belirtilir. Bu da onların ataları Hunlar dan geliyordu. Zira Hunlar düşmanlarına karşı yağmur dolu ve kar yağdırarak veya fırtına ve rüzgar çıkararak onları mağlup ediyor ve bunu yapabilen kahinlere sahip bulunabiliyorlardı. Onların V.asırda kuvvetlenen Cücen (Juan-juan) lerin bir istilasına karşı kendilerini bu sayede korudukları kaydedilmiştir.

 

Altay-Türk masallarından olan Kara-atlı Masalı‘nın kahramanlarından Kara-atlı Han’ın oğlunun üstün kuvvet ve cesareti yanında, attığı nara ile dokuz karış kar yağdırdığı, her yandan rüzgar çıktığı zikredilir. Alplerin silahları arasında yada taşı vardır, isterlerse havayı istedikleri gibi değiştirebilirlerdi. Manas Destanı ‘na göre Alp Almanbet çok usta bir yadacı idi. Bozkır destanlarında yada geleneği çok önemli yer tutar. Evliya Çelebi (1611-1682), Kafkasya yollarında seyahat ederken (1641), bir yerli büyücünün galip efsunlarla bulutları gökte toplayıp sağnak boşandırdığını bir ara anlatmıştır. Şerefeddin Yaltkaya, İslam öncesi cahiliyet devri Arapları arasında da istediği zaman yağmur yağdırabilen kimseler bulunduğunu, bunlardan birinin de meşhur Arap şairi Mütenebbi olduğunu kaydetmekte; İslam kaynakların da da yağmur yağdırma ile ilgili deliller hatta yağmur yağdırma namazı (salatü’l-istiska) diye bir namaz olduğunu, fıkıh kitaplarında bununla ilgili bahisler olduğunu bildirmektedir.

 

Nuh Peygamber ile kavmi arasındaki konuşmadan bahseden Yaltkaya, Kuran-ı Kerim den Nuh Suresi’nin 10-11. ayetlerini yağmur yağdırabileceğine delil olarak göstermektedir. Bu ayet şöyledir: ”Dedim ki : Rabbimizden bağışlanma dileyin; çünkü O bağışlayandır. Gökten üzerimize yağmur gönderir’.’ Gökalp ‘in değerlendirmesine göre, İslamiyet öncesi devre ait Türk destanlarından olan Böğü Tekin efsanesi, bu taşın gökten inen altın ışıktan meydana geldiğini gösteriyor. Bu efsaneye göre, olan Kutlu Dağ’ı vücuda getirmiştir. Kutlu Dağ, yeşim taşından bir kayadır ki, Türkler in elinde bulundukça Türk hakanlığı dünyaya hakim kalmış, Yulun Tekin zamanında Çinliler, bu gafil hükümdarı aldatarak Türklerin bu kıymetli tılsımını elinden almışlarıdır.

 

Bunun akabinde Türkler’in büyük göçü meydana gelerek Türkler her tarafa dağılmış ve bu sırada Uygurlar da Beşbalık ülkesine kadar gitmişlerdir. Bu rivayet yada taşının eski Türk hayatındaki ehemmiyetini gösteriyor. Kırgız-Kazaklar ın Er Gökçe destanı na göre, Altın Ordu nun meşhur kahramanı Er Kosay, çölde susuzluktan sıkıntıya düşen ordusunu bu sıkıntıdan kurtarmak için, cay taşını atının ciğerinden çekip çıkarmıştır. Kırgızlara göre cada (cay) taşı koyun karnında bulunur. Bu taşla yazın kar yağdırmak mümkündür.

  • Leave Comments