Nazca Çizgileri – Uzaylıların Hava Sahası İşaretleri Mi ?

Nazca Çizgileri – Uzaylıların Hava Sahası İşaretleri Mi ?

“Nazca Çizgileri” (Peru’da bulunmaktadır) kuş bakışına sahip olmayan insanlar tarafından yapıldığı için bu durumda “Uzaylılar” tarafından yardım aldıkları düşünülmektedir. Oysa bulundukları bölgede tepeciklerin üzerinden bu şekillere bakabilirlerdi, fakat işin asıl önemli kısmı ise, böylesine şekilleri oluşturabilmek için hiçbir zaman kuş bakış açısına ihtiyaçlarının olmamasıdır. “Ekin Şekilleri” için yapılan iddiaların aksine, Nazca Çizgilerinin “İnsanlar” tarafından yapıldığına dair herkes hemfikirdir.

Nazca Çizgileri gibi gezegenimizin üzerinde oluşturulan şekillere genel olarak “Jeoglif” (Geoglyph) denilmektedir. Geometrik şekiller haricinde doğadaki şeyleri andıran (Hayvan, bitki, çiçek vs) şekillere de “Biyomorf” (Biomorph) denilmektedir. Jeoglifler, belirli bir alanda bulunan taşların kaldırılması, ters yüz edilmesi yada düzenlenmesiyle oluşturulmaktadır. Bunlarla oluşturulan şekiller Geometrik, Doğa Öğeleri, Bitki, Hayvan ve İnsan şeklinde olabilmektedir. Nazca Çizgileri haricindeki diğer jeoglif örnekleri de şöyledir:
1- Blythe Intaglios (ABD)
2- Pintados, Atacama Çölü (Şili)
3- Effigy Mounds (ABD)
4- Quebrada de Santo Domingo (Peru)
5- Big Horn Medicine Wheel, Wyoming (ABD)
6- Uffington Horse (İngiltere)
7- Cerne Abbas Giant (İngiltere)
8- Gummingurru (Avustralya)
nazca
Nazca Çizgilerin Kısa Tarihi
Nazca halkı, M.Ö. 300 ile M.S. 800 arasında yaşamıştı. Nazca Çizgileri, M.S. 400 ile M.S. 650 yılları arasında yaklaşık olarak 150 sene içerisinde yapılmıştı. Bunlar ilk kez 1927 yılında Perulu arkeolog olan Toribio Mejia Xesspe tarafından keşfedilmişti. Buradaki bölge Pampa Colorada (Red Plain) olarak bilinmektedir. Bir çöl olduğu söylense de burada hiç kum bulunmamaktadır.
3639_62_4213
Bu Şekiller Nasıl Ve Neden Yapıldı?
Nasıl?: Vernikli çöl taşlarını ya kaldırarak ya da ters yüz ederek açık renkteki olan yüzeyi görünür olur. Bunu yapabilmek için aletlere ihtiyaç duymadan el ile yapılabilir ve düzenleyebilmek için de bir ızgara planı üzerinde bu şekilleri elde etmek mümkündür.
Neden?: Arkeolog, etnolog ve antropologlar tarafından yapılan araştırmalara göre buranın belirli amaçlarla yapıldığı düşünülmektedir; güneş veya ay takvimi, sanatsal veya dinsel anlam taşıyan ya da yol niteliği taşıyabileceği ve hatta hepsi olabileceği söylenmiştir. Özetle bu çizgilerin ”nasıl” yapıldıklarını biliyoruz, fakat ”neden” yapıldıkları konusunda emin değiliz. Konu hakkında birkaç hipotez öne sürülmüştür.
Basit ve bazen de karışık şekillerden oluşan bu çizgilerin arasında 800’e yakın Düz Çigi, 300’e yakın Geometrik Şekil ve 70’e yakın Kuş, Balık, Maymun, Örümcek, İnsan, Ağaç ve Çiçek gibi şekiller görebiliyoruz. Düz Çizgilerin bazıları 25 kilometreden (15 mil) daha uzun iken, Biyomorfların uzunluğu ise 15 ila 360 metre (50-1200 feet) arasında değişmektedir. Bunların doğadan esinlenerek yapıldıkları çok açıktır.
Maria Reiche adında bir Alman matematikçi ve arkeolog Nazca Çizgilerini araştırmakla tanınmıştır. Bu çizgilerin bir tür “Astronomik Takvim” olarak önemli yıldızların yükselişine ve Güneş’in gündönümü gibi olaylara işaret ettiğine inanmıştı. Fakat bununla birlikte bu çizgilerin dünya dışı varlıkları tarafından oluşturulduğuna dair fikirlere de karşı çıkarak bu çizgilerin insanlar tarafından yapıldığını belirtmişti. İngiliz astronom olan Gerald Hawkins de Maria Reiche’ın astronomik teorisini kanıtlamak için bir grupla beraber bu çizgileri ziyaret etti, ancak 1968 tarihinde başarısız olmuştu. National Geographic Topluluğun yaptığı araştırmaya göre Nazca Çizgilerinin bazıları 2000 sene önce Güneş, Ay ve belirli yıldızlara işaret etse bile, bunların tesadüfi olduğunu belirtiliyor. 1973 senesinde Gerald Hawkins bir bilgisayar programıyla 186 çizgiyi inceleyerek sadece %20’si kadarının astronomik bir öneme sahip olduğunu tespit etti. “Antik Uzaylılar Teorisini”nin sıkı savunucularından biri olan Erich von Daniken’in ise 1968 senesinde yazdığı Chariots of the Gods (Tanrıların Arabaları) kitabında bu çizgilerin “uzaylı tanrılar” için bir iniş alanı olduğunu iddia etti.
Nazca Çizgilerinin, UFO’lar (yani uzaylıların uçan aracı) için bir tür iniş sahası olduğu iddia da bazı sorunlar içermektedir. Birincisi, yıldızlar-arası seyahat edebilen ve yer-çekimine meydan okuyabilen uçan araçların “tekerleklere” ihtiyaç duyup duymadığı tartışılabilir, ancak bir iniş sahasına ihtiyaç olduğu pek düşünülemez. İkincisi, Nazca çölündeki zeminin yapısı bir aracın inişi için fazlasıyla yumuşaktır. Son olarak da değişik şekilli çizgilerin iyi birer iniş pisti olmadığını varsayarak, kilometrelerce uzunluğundaki çizgilerin de günümüzde kullandığımız uçaklar için bile fazlasıyla uzun olduklarını belirtmeliyiz (uçak pistlerin genel uzunluğu 2-5 kilometre arasında değişmektedir).
Skeptik araştırmacı Joe Nickell ise bu çizgilerin uzaylılarla ilişkilendirilmesini doğru bulmayarak, insan eliyle rahatça yapılabileceğini gösterebilmek için bir ahşap kazık ile tel kullanarak örümcek şeklini taklit etmiştir. Bunu takip eden National Geographic ekibi de çalışmayı olumu bulmuştur.
Joe Nickell’ın Nazca “Örümcek” çizginin taklidi
Nazca Çizgileri gibi jeogliflerden ilham alan Andrew Rogers, Dünya’nın çeşitli yerlerinde (Türkiye dahil) birkaç insanla beraber değişik jeoglifler oluşturmuştur.
Şekillerden Biri Astronot Yada Uzaylı Mı?
1982 senesinde Eduardo Herran tarafından “Astronot”, “Dev” yada “Baykuş Adamı” olarak adlandırılan ve 32 metre uzunluğunda olan bir Nazca Çizgisini keşfetmiştir. Belli ki bir insana benzetilmeye çalışılan bu şekil biraz yamuk olduğundan dolayı bazıları tarafından bir uzaylıya benzetilmiştir. Ancak eğer dikkatli bir şekilde incelerseniz, elinde bir balık tuttuğunu görebilirsiniz, bu da bir uzaylı (yada astronot) değil, bir balıkçı olduğunu göstermektedir.
  • Leave Comments