Karındeşen Jack Kimdir?

Karındeşen Jack Kimdir?

Londra da Thames Nehri yukarısında Whitechapel bölgesinde, 1888 yılında dünyayı etkiliyen bir seri cinayet vakası ile karşılaşmışlardır. Ağustos ve Eylül ayları içerisinde görünen seri katil, bu zaman diliminde 5 hayat kadınını öldürmüştür. Bu beş kadın cesedi kısa sürede ingilterede tüm manşetlerde yerini almış ve insanları tedirgin etmiştir. O dönemde bir çok polis teşkilatı katili tüm çabalara rağmen yakalayamamışlardır.

3280660

Daha sonraki araştırmalara göre, en az 5 en fazla 18 hayat kadını cesedine rastlanmıştır. Yalnız beş hayat kanının aynı seri katil tarafından öldürüldüğü oynaylanmış ve kesinleşmiştir. Polise yazdığı bir mektupta kedidini karındeşen jack olarak tanıtmıştır. Karındeşen Jack yaklaşık 20 hayat kadını öldürdüğü düşünülmektedir. Cinayet dosyası, cinayetlerden 2 yıl sonra kapanmış, fakat bazı bilim adamları ve dedektifler modern teknoloji sayesinde cinayeti kısmende olsa aydınlatmışlar ve bugüne kadar ellerindeki tek fiziki kanıt, kurbanlardan birine ait olduğu söylenen şal ile çalışmalarını sürdürmüşlerdir.

ripper_-_doctor

Karındeşen Jack lakablı vahşi seri katil, tarihde vahşi cinayetleri ile yerini almıştır. Karındeşen Jack 1888 yılında cinayetlere başlamış olup, 1898 yılına kadar cinayetlerini büyük bir titizlikle işlemiştir. Araştırmalara göre, Karındeşen Jack lakaplı seri katil, Cinayetlerindeki titizliğin anatomi bilgisi olan kişi veya kişiler tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. İşlenen korkunç cinayetlerin benzerliği ve farklı yerlerde işlenmesi, polisi artık çaresiz bırakmıştı.

JTR-tours-atmosphere

Karındeşen Jack’in cinayetlerini vahşice işliyordu, öncelikli olarak kurbanlarını boğazlayarak etkisiz hale getirip, daha sonra kulaklarını kesmektedir. Karındeşen Jack, hayat kadınlarına karşı düşmanlığını, işlediği cinayetler açıklamaktadır. Kurbanlarında, karnı ve cinsel organları deşilmiş, bazı organları ise alınmıştır. Karındeşen, kurbanlarını karnı deşilmiş ve bacakları açık bir şekilde bırakmaktadır. Yöntemleri vahşice olmasına karşın, günümüzde bir çok korku filmi karındeşen jack lakablı vahşi seri katilden esinlenmiştir.

jack-the-ripper-alessandro-della-pietra

Başlıca Beş Kurban

Aynı dönemde benzer metodlarla öldürülen birçok kişi olmasına rağmen bu listenin Karındeşen Jack’e ait olduğu konusunda birçok uzman hemfikirdir.

  • Mary Ann Nichols (kızlık adı Mary Ann Walker, lakabı “Polly”), 26 Ağustos 1845 – 31 Ağustos 1888, Cuma.
  • Annie Chapman (kızlık adı Eliza Ann Smith, lakabı “Dark Annie”), Eylül 1841 – 8 Eylül 1888, Cumartesi.
  • Elizabeth Stride (kızlık adı Elisabeth Gustafsdotter, lakabı “Long Liz”), 27 Kasım 1843 İsveç doğumludur. Ölümü 30 Eylül 1888, Pazar.
  • Catherine Eddowes (takma isimleri “Kate Conway” ve “Mary Ann Kelly”), Thomas Conway ve John Kelly ile evlenmiştir.14 Nisan 1842 – 30 Eylül 1888, Pazar.
  • Mary Jane Kelly (bir Paris gezisinin ardından kendine “Marie Jeanette Kelly” ismini takmıştı. Lakabı “Ginger”). 1863 İrlanda doğumlu. Ölümü 9 Kasım 1888. (Bu cinayette yöntem Karındeşen Jack’e ait olduğu düşünülmemektedir. Birinci kanı; Mary Jane Kelly’nin kalbi sökülüp alınmıştı, halbuki Karındeşen Jack sadece rahmi alırdı. İkinci kanı; Jack hiçbir cinayeti kapalı alanda işlememiştir, Marry Jane Kelly cinayeti evinde işlenmişti. Üçüncü kanı; Jack insan anatomisini çok iyi biliyordu bundan önceki 4 cinayetinde organlar ustaca kesilerek çıkartılmıştı, Mary Jane Kelly cinayetinde amatörce organları kesilip çıkartılmıştı.

jack-6

Katilin bu cinayetleri neden işlediği bir başka muammadır. Kimi araştırmacılara göre, hayat kadınlarından kaptığı frengi onu bu suçları işlemeye yönlendirmiştir. Bundan dolayı, kadınlardan nefret eden Jack o dönemde çaresi bulunmayan hastalığın gittikçe artan etkileri yüzünden deliliğin sınırlarında dolaşan biri haline gelir. Kurbanlarını parçalarken, anatomi konusunda  gösterdiği ustalık sebebiyle katilin bir doktor ya da kasap olabileceği, kimliğiyle ilgili en güçlü deliller arasında yer alır.

jack_the_ripper_by_saintlconcept-d3h308b

Karındeşen Jack’in polise yazdığı mektup ta adını ilk kez söyler

“Sayin Yetkili,

Kulagima sürekli polisin beni yakaladigina dair haberler çaliniyor, ama beni uzun bir süre daha yakalayamayacaklar. Çok zeki görünüp dogru iz üzerinde olduklarini söylediklerinde çok gülüyorum… Ben fahişelerin pesindeyim ve yakalanincaya kadar onlari desmeye devam edecegim. Son isim çok muhtesemdi. Bayana bagirmasi için firsat bile vermedim. Beni simdi nasil yakalayabilirler. Isimi seviyorum ve yeniden baslamak istiyorum. Yakinda benim komik oyunlarimi yeniden duyacaksiniz… Biçagim saglam ve keskin ve eger bir sansim olursa yeniden baslamak istiyorum. Iyi sanslar.

Tüm samimiyetimle,
Karindesen Jack”

jack_the_ripper1

 

Katilin kim olduğuna dair üretilen bazı senaryolar vardı, bunlar;
Seri katil olan karındeşen jack, cinayetlerinin tamamını 2,5 yılda bitirmiş olup, halen günümüze kadar etkisini sürdürmüştür. Polise yazdığı mektup’a bakılırsa, sosyal statüye sahip olduğunu düşünenler çok olmuştur, burdan yola çıkarak doktor olduğu kanısına varmışlardır. Fakat kesin bir kanıya varılmamıştır.

Karındeşen Jack’in kim olduğuyla ilgili gizem sürerken, kimliğinin açığa çıkarılması için yapılan çalışmalar da devam eder. pek çok varsayım ortaya atılır. Bunlardan birkaçı oldukça tuhaftır;Bu şüpheli listesi birçok önemli ve soylu kişiyi de içermektedir.

İç organların çıkarılması nedeniyle katilin cerrah ya da kasap olabileceği iddiaları ortaya atılmıştır.Katili görmüş olan bir adam polise şapkalı ve uzun bir palto giyen bir adamdan şüphelendiğini söylemiştir. Katilin kurbanlarının yanına yaklaştığında onların dikkatini çekmediği için o zaman yaşayan insanlar gibi giyindiği ve hareket ettiği düşünülmektedir.

assassin-s-creed-syndicate-dlc-jack-the-ripper-now-available-but-what-s-the-verdict-the-757719

Karındeşen Jack Olduğu İdea Edilen Kişiler

 

Walter R. Sickert

Kraliyet ailesinden Prens Albert Victor Edward (Eddy) ’e olan yakınlığıyla bilinen ressam Walter R.Sickert, Çağdaş resim sanatının İngiltere’de gelişmesine önayak olan kişilerden biri olarak anılmasın rağmen,  resmettiği “sadist erkek” figürleri, eleştirmenlerin şiddet içerikli porno resim diye adlandırabilecekleri ölüm anları, kurbanların yüzlerindeki ifadeler, öldürülme şekilleri onun Karındeşen Jack olduğuna dair söylentilerin çıkmasına neden olur.

Patricia Cornwell, Karındeşen Jack’in Metropolitan polisine gönderdiği mektuplarda, 1860-1942 yıllarında yaşamış olan ressam Walter Richard Sickert’in yazdığını bularak, bu karmaşık ve vahşi cinayetleri çözmüştür. Cornwell, Sickert’in tablolarını tüm ayrıntısına kadar, büyük bir titizlik ile incelemiştir. Bu ressam’ın eserlerine baktıldığında, kurbanlarının korkunç ölümlerini çizdiği görülmektedir.

by George Charles Beresford,photograph,1911

walter_sickert_eyes walter Walter R. Sickert The Camden Town Murder by Walter Sickert.

 

Ünlü Yazar Lewis Carrol’ın Karındeşen Jack Olma İhtimali

“ Alice Harikalar Diyarında”nın yazarı Caroll’la ilgili iddiaları ortaya atan ise Richard Wallace’tır. 1996’da kaleme aldığı “ Jack the ripper ,light -hearted friend”  adlı kitabında bu iddialara yer verir.

Carroll’un katil olduğunun düşünülmesine yol açan nedenler ise “The Nursery Alice”  ile Sylvie and Bruno”  çalışmalarının incelenmesiyle ortaya konulur. Cinayetlerin işlendiği sırada yazılan her iki kitabın bazı paragraflarının anagramlar yardımıyla incelendiğinde, kurbanların detaylı anlatımlarına işaret ettiği görülür.

 LewisCarrollWritingBW-e1268093007761 Lewis_Carroll_1863

 

Karındeşen Jack Bir Kadın Mı?

Bir diğer ilginç varsayımda, Avustralyalı bir moleküler tanı ve otopsi uzmanı olan Prof. Ian Findlay’nin ortaya attığıdır. Findlay göre, Karındeşen Jack’in bulunamamasının nedeninin, onun hep erkek olduğunun düşünülmesidir. Ancak, erkek olduğu düşünülen katilin aslında bir kadın olduğudur. Aynı iddiayı, Scotland Yard dedektifi olan Frank Abberline’de ileri sürer. Alberline, bundan tam 118 yıl önce katilin  “Mary Pearcey” adında bir kadın olduğunu savunur. Ancak, kimseyi bu cinayetleri işleyenin bir kadın olduğuna inandıramaz, çünkü bir kadının böyle acımasız cinayetler işleyeceğine kimse ikna olmaz.

Mary Pearcey2

Dedektif Abberline’nin kuşkulandığı Mary Pearcey, sevgilisin karısını bıçakla öldürdüğü için 1890’da asılır. Bu cinayet, Karındeşen Jack’in işlediği cinayetlere inanılmaz bir benzerlik gösterir.

Prof. Findlay, katile ulaşmak için “Cell Track ID” adlı bir yöntem kullandığını ve sadece tek bir hücre ya da saç kılı ile DNA profili geliştirdiğini ifade eder.  Findlay, Karındeşen Jack’in geride bıraktığı ve Londra’daki Ulusal Arşiv’de yer alan mektuplarındaki kan ve tükürük kalıntılarından yola çıkarak DNA örneklerini inceler ve katilin bir kadın olabileceğini iddia eder.

 Mary Pearcey

 

Satanist Karındeşen Jack: Robert Donston Stephenson

Araştırmacı Ivor Edwards, Karındeşen’in Robert D.Stephenson adında bir satanist olduğunu düşünür. Hayat kadınlarının öldürüldüğü yerler üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda, cesetlerin bırakıldığı yerlerin birbirine orantısından yola çıkarak, Hıristiyanların ilk kutsal işareti olan iç içe geçmiş iki daire şeklindeki ‘‘Vesica Piscis’’ e ulaşır.

Vesica Piscis

Edwards’ın hemen hemen dokuz yıl süren araştırmaları neticesinde, kurbanların öldürüldüğü yerler, cesetlerin duruş biçimi, yüzlerinin kuzey-güney-doğu-batı yönlerine çevrilmiş olmasını, öldürülme alanlarının geometrik şekillerden eşkenar üçgen ve daireye tekabül ettiğini tespit eder. Bunların da kara büyü için oldukça önemli şekiller olduğunu ifade eder.

Robert_Stephenson

Edwards göre,  katil şeytani bir ritüeli gerçekleştirmektedir ve bu cinayetleri de, Hıristiyanlığın sembollerini kirletmek amacıyla işlediğini ifade eder. Kurbanlarının organlarını parçalaması, böbrek, rahim ve kalbinin çıkarılmasını da kara büyünün bir parçası olarak değerlendirir ve ancak, Stephenson gibi usta bir cerrah bu organları beceriyle yerinden çıkarabilir.

Edwards’ın yazdığı “Kara Büyü Ritüelleri” adlı kitabında katilin, askeri cerrah Robert D. Stephenson olduğu ve cinayetlerle ilgili olarak iki kez tutuklanmasına rağmen, tekrar serbest bırakıldığını da belirtir.Edwards, cinayetlerin nedenlerini “Kara Büyü”ye bağlarken, başka varsayımlara göre bunun siyasi amaçlardan kaynaklanmış olabileceği ileri sürülür.

ivor.hardcover_big

 

Aaron Kosminski

İngiliz DNA araştırmacısı Dr. Jari Louhelainen’in Catherine Eddowes in kanlı şalı üzerinde yaptığı inceleme sonrasında vardığı sonuç, katilin polonya kökenli akıl hastası berber Aaron Kosminski olduğu yolundadır. Jari nin Mail on Sunday gazetesine yaptığı açıklamada, “vardığım sonuçta şüpheye yer yok.” şeklinde açıklaması olmuştur.

Aaron Kosminski

Jacop Levy

  1. yüzyılın modern profil uzmanlarına göre katil zanlısı olabilme ihtimali en yüksek aday Yahudi tüccar Jacop Levy’dir. Jacop Levy cinayetlerin işlendiği bölgede kasaplık yapmaktadır. İlk cinayet bir hastane önünde işlenmiştir. Hastane frengi hastalarını tedavi amaçlı bulunmaktadır. Levy tedavi amaçlı gittiği hastaneden düş kırıklığı çıktı ve o anki nefret ile cinayeti işlemiş olabilirdi. Levy son cinayetten 2 yıl sonra ölmüştür, ölüm raporunda frengi yazıyordur. O dönem soruşturmalarında listede olup ilgisiz davranılarak sorgulanmamıştır.

Jacop Levy2

Karısı, işlerinin kötü gittiğini ve hayaller gördüğünü söylemiştir. 1. cinayet (Mary Ann Nichols) Frengi olabileceğini göstermektedir. 3. cinayet (Elizabeth Stride; Yahudi toplantısının önünde işlenmiş bir cinayettir ve cinayetten sonra Yahudi destekçisi bir yazı bulunmuştur, yazının yanında Stride’ın kanlı önlüğü vardır), Seri katiller kendi bölgelerinin çevresinde cinayetler işlerler, Levy’nin kasap dükkanı gibi.

Jacop Levy3

Günümüzde, Doğu Londra’da meşhur katilin, cinayetleri işlediği yerler turist ziyaretlerine açılmış ve cinayetler, roman ve filmlere konu olmuştur.

Jack-the-ripper-london

Konunun Belgeseli Aşağıdadır.

https://www.youtube.com/watch?v=eocLwut8D8s

    1. Esvet Özer 12 Eylül 2017

    Leave Comments