Hayalet Çeşitleri :
Parlayan Hayaletler : Bunlar Dini kişilerin hayaletleridir. Göründüklerinde etrafları bir ışık ile çerçevelenmiş olur bu ışık yarı parlak ve soğuk bir ışıktır. Bazen çok net bazen de hafif puslu bit görüntü verirler.
Sübjektif Hayaletler : Bu tip Hayaletler Şahsa mahsus tek bir insana görünen ve onun düşüncelerinde canlanan resimlerdir.
Bunun genel anlam da diğer hayalet tanımlamaları ile ilgisi yoktur sadece iç benlikte gelişirler ve tek kişiye ait hayaller de denebilir. Bu bilhassa küçük çocuklar da oluşur ve onların “ görünmeyen arkadaşlarıdır. “ Bilhassa hissi ve muhayyellileri Kuvvetli küçük çocuklarda görülür.
Objektif Hayaletler :
Bir çok kişi tarafından ayrı ayrı veya toplu haldeyken görülürler bu onların hakiki olduklarının delilidir. Üstelik toplu halde orada bulunanları muhtelif şekilde etkileyebilirler. Onlar göründükleri zaman ortaya bir “ burada olduklarını hissi “ dağılır. Yani o tarafa bakmıyor olsanız bile orda göründükleri anda sizde bir his onların bulunduğu tarafa dönüp bakmanızı sağlayan “ présance “ var olma hissi meydana gelir. Size yaklaşacak olursa üzerinizden buz gibi bir rüzgarın geçtiğini hissedersiniz.
Onların en belirgin karakteri insanların bulunduğu bir ortamda göründükleri zaman sanki kimse yokmuş gibi hiçbir şeyle ilgilenmeyip yollarına kayar gibi giderek uzaklaşmalarıdır. Onların hareketleri içinde bulundukları mekandan ve orada olanlardan tamamen kopuk olarak sanki onları hiç görmüyor veya algılamıyorlar gibi kendilerince karar verdiklerini işlerini veya gayesiz olarak mekanın içindeki gezintilerine devam ederler. Kapalı kapıları açarak veya içinden geçerek odalarda boş boş dolaşırlar sanki bir uyurgezerlik etkisi altındadırlar.
Tabi ki bu genel bir kaide değildir seyrek te olsa bazı hayaletler ise sanki yapmaları gereken işi daha evvel den kara vermişler gibi bir insanla karşılaşınca onlarla direkt olarak hareket ve el işaretleri ile veya konuşarak iletişime geçerler on insana doğrudan hitap ederek istediğini bildirir hatta bazı insanlara karşı özel bir tavrı varsa onu kızgınlık ve düşmanca hareketlerle veya sempatisi varsı yine bunu ona karşı olan tavırlarındaki sevgiyle ve konuşmalarıyla belirtirler. Bazı Hayaletler ise bir insan topluluğu karşısında oda bir insanmış gibi davranarak genel konuşmaya katılıp kendi fikrini ifade eder. Hatta o mekanda yaşayan veya bulunanların bir parçasıymış gibi onların sosyal hayatına adapte olup uyum içinde yaşamaya çalışırlar.
Hayaletlerle karşılaşmalar beli sesleri de kapsayabilir. Bunlar bir yere vurulması sesi , zincir sesleri, köpek havlaması , gülme , alaycı nidalar veya gayet anlaşılabilir bir sesle konuşma gibi .
Peki hayaletler gerçek mi olabilir? Yeterince baktığımızda, bilimsel bir açıklama bulabilir miyiz?
İnsanlık tarihi boyunca keşfedilen pek çok buluşa baktığımızda, çoğunun kanıtlanmadan sadece birkaç yıl önce pek çoğunun imkansız ya da tuhaf sayıldığını görmek ilginçtir. Bilim, önümüzdeki günlerde hayaletlerin varlığını kanıtlayabilir mi?
1.Teori Hayaletler Ölülerin Ruhlarıdır
Bu Birçok büyük din tarafından desteklenen yaygın bir inançtır: Biz öldüğümüzde, ruhumuz da ölmez ve sonsuz yolculuğuna devam eder. Bununla birlikte, tüm dinlerde ölümün ardından bu ruhun ne yaptığına dair değişik inançlar bulunmaktadır.İslam inancında ruhun hesaba çekileceği ana kadar bir yerde beklediğine inanılırken, çoğu hristiyan inancında, ruh Cennete veya Cehennem’e gider ve yaşamı rahatsız etmeye çalışmaz. Yine de, Batı kültürünün çoğunda Yahudi-Hıristiyan etkisine rağmen, çoğu insan ruhlarının yeryüzünde dolaştığı fikrine sarılmaktadır. Belki de bu düşünce üzüntü ile başa çıkma mekanizması, belki de kaybettiklerimiz gittikten sonra başka bir şekilde devam ettiğini düşünme ihtiyacımızdan doğar. Öte yandan, yaşayan dünyada bilmediğiniz bir ruha tanık olmak pek hoş bir deneyim değildir.
Ama bu nasıl mümkün? Biz öldüğümüzde gerçekten ne olduğunu bilmiyorken, bazı insanlar temel fiziğin bir parçasının bunu açıklayabileceğini düşünüyorlar.Enerji Yasası, enerjinin yaratılıp imha edilemeyeceğini, ancak yalnızca biçimini değiştirebileceğini söylüyor. Peki insan öldükten sonra enerjimize ne oluyor?Başka bir forma mı dönüşüyor ? İnananlar bunun, ruhların yaşayabileceğine dair yeterli bir kanıt olduğunu söylüyorlar.
2.Teori Hayaletler başka bir boyuttan gelen ziyaretçiler
Çoğumuzun inanmaya meyilli olduğu hayaletler belki de ölü insanların ruhları değildir.Belki de başka zaman ve yerde yaşayan boyutlar arası insanlar veya varlıklardır. Bu sıra dışı bir teori, ancak bilim tarafından tamamen reddedilmiyor.
Bir çok kutu kavramı çoğu teorik fizikçinin düşünceleridir. Bu fikir, bizimkine paralel olarak hepimizin yaşadığı kendi evreni dışında birçok evrenin bulunduğunu söyler. Örnek vermek gerekirse Bazı diğer evrenlerde Beatles hala hep birlikte yaşıyor olabilir ve hiç ummadığınız bir fulbol takımı defalarca Dünya şampiyonu olabilir yada siz zengin ve ünlü biri olabilirsiniz. Diğer fizikçiler orada kuramsallaştırdıklarımızın yanı sıra birçok farklı zaman çizgisinin de olabileceğini söylemekte.
Tabii ki hepsi teori, ancak zaman çizelgeleri veya boyutlar çarpıştığında diğer tarafın bir görüntüsünü yakalarsak ne olur? Belki de hayalet gözlemi dediğimiz şey, bu birçok evrenin veya boyutun geçici olarak kıvrıldığında ortaya çıkar. O zaman bu başka bir soruyu ortaya çıkartır. Eğer diğer varlıklar yanlışlıkla bizim boyutumuza geçiyorsa, onların var olduğu boyuta biz de geçebilir miyiz? Belki astral projeksiyon ve berrak rüya gibi olaylar, kısa mesafelerde ayrı ancak benzer boyutlara bağlanmak ile ilgili bir durumdur.
3.Teori Hayaletler bizi kandırmaya çalışan şeytanlardır, ya da bizi korumak için meleklerdir.
Hayaletler diye bir şey yoktur diye düşünen başka bir düşünce teorisi daha vardır. Teoriyi destekleyenlere göre hayaletler aslında insanlara anlaşılır bir şekilde tezahür eden iblisler veya meleklerdir. Gecenin yatağının yanında ölen yakınının hayaletini gören biri önce korksa da daha sonra onun , gerçekte onu gözetmeye geldiğini düşünebilir tıpkı koruyucu bir melek gibi .Büyük dedeniz dahil evinizin etrafında dolaşırken gördüğünüz hayaletler, aslında güveninizi kazanmak için insan ruhu gibi davranıyor olabilir. Diğer inançlar bunu şeytani varlıklar olarak tanımlasa da biz bunlara çoğunlukla üç harfliler yada cin deriz.
Bu şeytani varlıklar ve İblislerin özellikle ruhani yönden daha savunmasız çocuklara yakınlaşmak için küçük çocukları tasvir etmeyi sevdikleri söyleyebiliriz. Bu düşüncenin uzantısında , şeytani ruhların insanların görüntülerini kontrol edebildiğini ve her türlü korkunç işi yapabildiğini gerçeği yatmakta.
4 .Teori Hayaletler Bilinçaltımızda Zihnimizin Bir Oyunumu mu ?
Yoksa Hepsi kafamızın içinde mi ?Hayaletler için en basit açıklama, tamamen hayal ürünü olduklarıdır. Bütün fenomeni böyle küçük bir paketle sarmak basitce olup ve bazı insanlar bu fikri benimseyip ,diğer bütün olasılıkları tamamen reddetmeyi tercih ediyor. Böylece rahatlayıp , gördüğünüz hayaletlerin gerçek olmadığını, belki de halüsinasyona neden olan daha büyük psikolojik sorunları fark etmesini sağlıyor.
Ancak hayaletler, hastalanmadan ve hayal gücü olmadan da kafanızda olabilir.Belki de hayaletler ve hayali faaliyetler, bilinçaltınızın ya da başkasının bilinçaltının uzantılarıdır. Belki de, tüm insan ırkının paylaştığı kolektif bir bilinç ile ortaya çıkan imgeler olabilirler. Evinizde dolaşırken gördüğünüz hayaletin, gerçek bir hayalet değil de bir aile üyesinin bilinçaltının bir izdüşümü olduğunu bilmek içinizi rahatlatır mı ? Bilim insan zihninin güçlerini tam olarak anlamamıştır. Kim bilir ne çeşit çılgınca şeyleri dünyaya yansıtıyor olabiliriz?
5 . Teorik Artık Hayaletler – Hayalet Görüşleri Geçmişin Kayıtlarıdır
Hayaletler olarak gördüğümüz varlıklar bir şekilde çevreye kaydedilen geçmiş olayların kalıntısı.
Sonuncu teori ise hayalet gözlemlerinin aslında geçmişte yaşanmış olayların kendisini tarafından çevreye kaydettiğini ve bunun bazı zamanlarda ortaya çıkıp kendini tekrarladığını açıklıyor.Tıpkı bir dvd den film seyreder gibi. Yani bizim hayalet olarak gördüğümüz şey aslında tarihin oynadığı tarihtir. Hiçbir ruh aslında mevcut değildir. Paranormal araştırmacıların yeni savunduğu en tutarlı teoriyi oluşturmaktadır.
Bazı araştırmacılar, bazı doğal kayaların veya yerin üstündeki veya altındaki suyun yaşanmış büyük olayları doğal jeolojinin veya coğrafyanın farklı türlerinin artık kalıntılara neden olabileceğini yani bu olayları bir şekilde kayıt edebileceğini düşünmektedir.Bu fikir hayaletlerin bir zamanlar eski kapılarının bulunduğu yerlerde ve duvarlara doğrudan yürümekte olan gözlemleri tarafından takviye edilmiştir. Bazen, Gettysburg gibi büyük savaş meydanlarında olduğu gibi hayaletler de sanki savaşın hala devam ettiği şekilde görülmektedir. Çanakkale savaşının geçtiği yerde de benzer pek çok olay rapor ediliştir.
Bu teoriye ilaveten kendi yaptığım bazı araştırmaları da eklemek isterim Paranormal araştırmalarda çoğu eski kale, ev , büyük tarihsel ve dini mekanlarda, şatolarda zemin ,tavanlarda ve duvarlarda yapılan araştırmalarda özellikle taş mekanlarda yüksek oranda silika tozu ile karşılaşılır. Silika ise kum ve kayanın temel bileşenidir. En iyi bilenen ve bol bulunan silika çeşidi kuvarsdır. Ve silika eskiden kullanılan teyp bantları , film ve video filmlerinin yüzeyindeki parlak kısmında kullanılmaktadır. Yani bir sesi ve görüntüyü kaydetmek için kullanılan materyalin ana malzemesi ,bu da bazı durumlarda bu bileşiklerin bir araya gelip o anın görüntüsünü kaydetmenin imkanlı olduğunu düşünebiliriz. Ve yine bazı durumlarda bu görüntünün bir film gibi tekrar ve tekrar oynadığını. Tıpkı bilgisayarımıza kaydettiğimiz bir filmi tekrar açıp izlemek gibi.
Bu büyüleyici fikir hayaletlerden korkan insanları biraz rahatlatsa da, bu teorinin içinde açıklanamayan bir kısımda var oda ruhlar konuşmaya başladığı ve yaşayanlarla etkileşim halinde olduğu andır. Burada konuşmadan kasıt basit ve sıradan tekrarlar değil, o anda sorulan soruya cevap vermesidir, buda bu varlığın kolektif ve evrensel bir düşünce yapısının ve mantığının olduğunu gösterir, buda sinemada film izlerken sizin sorduğunuz soruya beyaz ekrandan cevap gelmesi gibi imkansızdır.evp yani hayalet sesler kuramı bu konuda yapılan en detaylı çalışma tekniğidir.
Bununla beraber birtakım karşılaşma anında hayaletin gözlemcilere fiziksel olarak zarar verdiği durumlar vardır, buda ortadaki enerjinin odaklandığını ve belli bir bilinç ile hareket ettiğini gösterir. Yani bunu potergeist olayları ile açıklamak doğru olmaz.
Birde hiçbir kesimin açıklayamadığı ektoplazma denilen hayalet kalıntısı bir sıvı bulunmaktadır. Çok ender vakalarda ortaya çıkan bu faktör bu varlıkların fiziksel bir izi niteliğindedir. Önümüzdeki günlerde ayrı bir video ile uzunca değineceğimiz bu konular hala tam olarak açıklanamamaktadır. Bununla beraber Ley Hatları veya Manyetik Kuvvet ile Bell Teoremi de üzerinde düşünülmesi gereken diğer açıklamalardır.
Paranormal yeni bir anlayış çağının şafağındayken ? Bu heyecan verici teorileri, ancak beklemek ve görmek zorundayız. O ana dek bu soruların cevapları karanlıkta kalmaya devam edecek. Hayaletler Geçmişte, her nasılsa ortama damgalı kalıntıları mı, ya da Hayaletler spiritüel alemin varlıkları mı, yoksa bilimsel veya matematiksel olarak ölçülemez veya sayısallaştırılamayan bir dünyanın sakinleri mi? Belki de onlar asla anlayamadığımız başka bir evrenin dokusunun parçası mı?
