Cadılar III

Cadılar III

Burada iki örnegini verdigim olaylar dizisinde, dava konusu olan cadilik sanatinda seytanla anlasma, cinsel iliski ve posesyon hali dikkate alinmakta, buna mukabil “ekzorsizm” (şeytanin kovulmasi) ve iskence ile suçlulara yaklasilmaktaydi. seytanla anlasma, cadilarin “Sabbath ayini”nde cinsel iliskiyle sonuçlanan birtakim rezaletleri sonunda gerçeklesiyordu. “Posesyon” hali ise, bu iliski ile seytanin cadinin veya kurbaninin içine yerlesmesi demekti. Posede olmus kisi su belirtileri gösterirdi: Hastanin vücudunda anormal kivranmalar ve bükülmeler olur, agzindan garip sivilar kusar, sesi kalinlasarak veya incelerek anlamsiz sözler tekrarlar.

Epilepsi veya histeriye benzer davranislari olur. Bu durumdaki kisi ancak belirli hallerde böyle davranýr, sair zamanlarda ise normal bir insan gibi olmaktadir. “Demonyak posesyon”da vücudun bir iblis tarafindan kullanildigi ve bütün bu arazlarin o iblisin vücudu örseleyerek eglenmesi olarak kabul edildigi durumlarda, kurtulus yolu “ekzorsizm”di. Yani, vücuda giren bu iblisin disari atilmasi için yapilan bir çesit “cin çikarma ayini”. Bu maksatla, Katolik Kilisesinde özel bir rahip sinifi olusmus ve hâlâ bile tatbik edilen “rituale romanum” metodu uygulanmistir.

three_witches_by_gerberc-d4hfvex 4366586-circle_of_witches_by_scebiqu

Seremonisi oldukça igrenç sahnelerde dolu olan ekzorsizmin güncel bir örnegine, Peter Blattynin romanindan uygulanan ve ülkemizde de gösterilen “seytan” filminde rastlayabiliriz. Ekzorsizm esnasinda, iblis bazen bu isi yapan rahibin de vücuduna hâkim olabilir ve eglencesine rahibin vücudunda devam edebilir. Loudun rahibi Urbain Grandiernin basina gelen durum buna bir örnek sayilmaktadir. inanisa göre, rahibeleri ekzorsize ederken posesyona ugramis ve hepsini sira ile yatagina almisti. Sonunda da, bir baska tür kurtulus yolu olan “engizisyon iskencesi” altinda bütün kötülüklerden arindirilmis oldugu söylenir. Bu iskenceler, aklin alamayacagi biçimde eziyet ve sapikça davranislarla, kutsal kilisenin saygideger rahipleri tarafindan suçlu oldugu zannedilen kisilere tatbik ediliyordu. insan, engizisyonun yarattigi iskence aletlerini gördügü ve mahkeme raporlarini okudugu zaman, nerdeyse engizisyon rahiplerinin posesyona ugramis olmasina daha fazla ihtimal veriyor. Zira, iskenceler sirasinda bunlari uygulayan kisilerin zevk almadigini söylemek zordur. Aksine, bilindigi gibi olmadik sebeplerden mahkemeye düsen hemen hemen herkesi günlerce, hatta haftalarca iskence odalarinda yavas yavas ya öldürmüs ya da sakat birakmislardir. Posesyon ve ekzorsizm vakalari tarihte önemli bir yer almakta.

Witches-Coven-of-Midnight-witches-coven-of-midnight-24631775-566-654 4790960e9f5b476beb41a430c88d6f31

  1. – 17. yüzyillarda bilhassa Avrupayi kasip kavuran bu illet günümüzde de varligini sürdürmekte, ama nadir vaka olarak kalmaktadir. Bugünün cadilari, artik eskisi gibi takibata ugramadan açikça faaliyetlerini sürdürmekte ve belirli zamanlarda ayinlerini yapmaktadir. Ancak, kazanda çocuk kaynatmak, insanlari büyülemek gibi davranislar artik ortadan kalkmistir. Birçogu “Sabbath ayini”ni bile kendi aralarinda bir ziyafet olarak kutlar. Fakat, yirminci yüzyýl Amerikasýnda polis kayıtlarına geçen bir çok faili meçhul ölüm vakasi, kesilen baslar, çocuk cesetleri ile, bulunduklari bölgeye yabancilari sokmadan kendi içlerine kapanik yasayan garip kiyafetli, lanet suratli insanlarin bulundugu da bilinmekte. Bu yüzyilin basinda, ingilterede “Witchcraft”in (cadiligin) tabiat tanrilarina dönük en eski din oldugunu iddia eden Gerald Gardner ve ondan esinlenen Margaret Murray gibi akademik kariyeri olan kisilerin etkisiyle, cadilik sanati degisik bir görünüm kazandi. Basrahip ve basrahibenin yönettigi “witchcraft” ayinlerinde ana tabiat tanriçasina, Aya ve “boynuzlu tanri”ya yönelik birtakim sembolik ifadelerle dolu gösteriler vardir. Belirli sayida kisi tarafindan “koven”ler olusturan cadilar, kendi aralarinda cinsel iliski ve ziyafetlere devam etmektedirler.

3witches slide_320544_2995542_free

Tabii ki, bu ayinlere ancak bunlarin yasalarca yasaklanmadigi ülkelerde rastlamak sözkonusudur. ingilterede kendini cadilarin krali ilan eden Alex Sanders ve estetik bir vücuda sahip basrahibesi Maxine ile icra ettikleri cadi ayinleri, 1970′lerde televizyonda bile halka gösterilmisti. Ancak, Alex Sandersin bu tür reklama yönelik çalismalari diger cadilar tarafindan hiç de hos karsilanmamaktadir. Amerikada bu tür olaylarin merkezi haline gelen California eyaletinde, Los Angeles bölgesinin resmi cadisi Louise Huebner daha ziyade ask büyüleri yapmakla mesgul iken, bir digeri Sybil Leek bu konuda pratik reçeteler veren kitaplar yazmakta, TV ve radyo röportajlarina çikmakta ve günlük gazetelerde makaleler yayinlamaktadir. Bir diger meshur cadi da Londradaki ünlü Lady Madeline Montalbandir. Montalban, posta kanaliyla nasil cadi olunacagini ögretir, hisse senetleri borsasinda yatirimlar yapar ve borsayi büyüleyerek paralar kazanir, muskalar ve iksirler satar ve en lüks yerlerde görünür her zaman.

Amerikada bu isin reklamini yapan bir baskasi da, San Francisco kentinde kurdugu “seytanin Kilisesi” ile ün kazanmis Anton La Vey ismindeki saçini kazitip keçi sakali birakmis bir tiptir. La Vey taraftarlari bu dünyada seytanin hakimiyetine inanirlar ve su yolu seçmislerdir: “Güçlü olanlara ne mutlu, zira dünyaya hakim olan onlardir. Eger birisi senin yanagina tokat atarsa, hemen yapidtir tokadini adamin suratina!” Film yildizi Sharon Tate ve arkadaslarini dogramis olan Charles Manson da bu tarikatin bir üyesiydi. Cadilar dünyasi bugün teknolojiden uzak ama nimetlerine yakin olarak yasama yolunu seçmis, üstelik Bati kanunlarinin tanidigi serbestiyet sonucu adeta bir pagan dini biçiminde bütün Bati alemini sarmistir. “Time” dergisine kapak konusu olacak kadar yayginlasan bu yeni akimin öncüleri, eski cadilarin torunlari olmakla övünürler. Ama, büyük büyükannelerinin küçük çocuklarin kanini içtigini veya seytanla anlasma yapip ruhlarini ona sattiklarini katiyen kabul etmezler.

macbeth4

NOT;Engisizyon Mahkemesi’nde mahkûm suçunu kabûl edene kadar işkence görürdü.Eğer suçunu kabul etmez ise işkenceden ölürdü, kabûl ettiğinde zâten mahpusta çürürdü.Yâni kısacası, neresinden bakılırsa bakılsın, Engizisyona düşen bir ölü idi.cadılık ve büyücülük, orta çağa ilgi duyan biri olarak açmak istedim bu konuyu..cadılar genelde orta çağ roma engizisyonunda yargılanırdı..

  • Leave Comments